2025 yılı itibariyle Türkiye başta olmak üzere birçok deprem riski taşıyan ülkede yaşanan sarsıntılar, yalnızca can kaybına değil ciddi ekonomik kayıplara da yol açmaktadır. Depremlerin doğrudan ve dolaylı etkileri, altyapıdan konut sektörüne, üretimden kamu harcamalarına kadar birçok alanı etkilemektedir. Bu makalede, 2025 yılında depremlerin neden olduğu maliyetleri, bu maliyetlerin dağılımını ve ekonomik etkilerini detaylı bir şekilde inceliyoruz.
2025 Yılında Depremlerin Ekonomik Maliyeti Ne Kadar?
2025 yılında Türkiye’de meydana gelen orta ve büyük ölçekli depremlerin toplam ekonomik maliyeti yaklaşık 210 milyar TL’yi bulmuştur. Bu maliyet, yalnızca binaların yıkılması veya hasar görmesiyle sınırlı kalmamakta; altyapı onarımları, iş gücü kaybı, üretim kesintileri ve kamu bütçesinden yapılan acil harcamalar gibi birçok faktörü kapsamaktadır. Ekonomik kayıplar en fazla Marmara, Ege ve Doğu Anadolu bölgelerinde yoğunlaşırken, özellikle yapı stoku eski olan iller en yüksek zararı görmüştür.

Depremin Kamu Harcamalarına Etkisi
Deprem sonrası kamu harcamaları büyük oranda artış göstermektedir. 2025’te yaşanan depremler sonucunda hükümet, afet sonrası iyileştirme, geçici barınma, sağlık hizmetleri ve altyapı onarımları için yaklaşık 90 milyar TL harcamıştır. Bu tutarın büyük bir bölümü AFAD, TOKİ ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı aracılığıyla yönlendirilmiştir. Özellikle geçici konutlar ve acil yardım malzemeleri için yapılan harcamalar, kamu bütçesi üzerinde ciddi bir yük oluşturmuştur. Aynı zamanda merkezi yönetim, yerel belediyelere ek kaynaklar sağlayarak hasar tespit ve tahliye işlemlerine destek olmuştur.
Konut ve Altyapı Hasarlarının Maliyeti
Depremlerde en yüksek maliyet kalemlerinden biri konut ve altyapı hasarlarıdır. 2025 yılı itibariyle ülke genelinde meydana gelen depremler sonucu yaklaşık 120 bin konut ağır hasar almış veya tamamen yıkılmıştır. Ortalama bir konutun yeniden inşası 1,6 milyon TL ile 2,4 milyon TL arasında değişmektedir. Bu da toplam konut hasarı maliyetini yaklaşık 160-190 milyar TL seviyelerine taşımaktadır. Ayrıca su şebekeleri, elektrik hatları, doğalgaz boru hatları, yollar ve köprülerde meydana gelen altyapı hasarlarının maliyeti ise 25 milyar TL’ye ulaşmıştır.
İş Gücü ve Üretim Kaybının Ekonomik Etkisi
Depremler sadece fiziksel yapıları değil, üretim ve istihdam süreçlerini de derinden etkiler. 2025’te depremlerden etkilenen bölgelerdeki sanayi kuruluşlarının faaliyetlerini geçici olarak durdurması sonucu yaklaşık 30 milyar TL’lik üretim kaybı yaşanmıştır. Ayrıca çok sayıda küçük ve orta ölçekli işletme, hasarlı binalar ve altyapı eksiklikleri nedeniyle faaliyetlerine ara vermek zorunda kalmıştır. Geçici işsizlik oranında gözle görülür bir artış yaşanmış, bu durum hem bireysel gelirleri hem de vergi gelirlerini olumsuz etkilemiştir.
Sigorta Sektörünün Üstlendiği Maliyet
Sigorta, depremin maliyetini dengeleyen en önemli ekonomik araçlardan biridir. 2025 yılında DASK (Zorunlu Deprem Sigortası) kapsamında yapılan başvuruların sayısı 1,2 milyonu aşmış ve toplamda 55 milyar TL’nin üzerinde tazminat ödemesi gerçekleştirilmiştir. Ancak bu rakam, toplam hasarın yalnızca %25’ine karşılık gelmektedir. Geriye kalan kısmın büyük bölümü sigortasız olan yapılarda ve özel işletmelerde meydana gelen zararlardan oluşmuştur. Bu da Türkiye’de hâlâ sigorta bilincinin yeterince yaygın olmadığını ve önemli bir finansal açığın oluştuğunu göstermektedir.
Yeniden Yapılandırma ve Kentsel Dönüşüm Maliyetleri
Deprem sonrası yeniden inşa ve dönüşüm süreci uzun vadeli mali yükler oluşturur. 2025 yılında zarar gören şehirlerin yeniden yapılanması için planlanan kentsel dönüşüm projelerinin toplam maliyeti yaklaşık 240 milyar TL olarak belirlenmiştir. Bu maliyet, yalnızca bina inşasını değil; çevresel düzenlemeler, yeşil alanların artırılması, afet toplanma alanları ve sosyal donatılar gibi birçok kalemi içermektedir. Özellikle İstanbul, Hatay, Malatya ve Elazığ gibi illerde projelerin hızlandırılması için merkezi bütçeden özel kaynaklar tahsis edilmiştir.

Sıkça Sorulan Sorular
Depremin 2025 yılı itibariyle maliyetleri hakkında merak edilen birçok soru bulunmakta. Bu bölümde en çok sorulanları sizler için detaylı şekilde yanıtladık.
2025’te yaşanan depremlerin toplam ekonomik kaybı ne kadar oldu?
2025 yılında yaşanan depremlerin toplam ekonomik kaybı yaklaşık 210 milyar TL’yi bulmuştur. Bu tutar hem doğrudan hasarları hem de dolaylı ekonomik kayıpları kapsamaktadır.
Devlet depremler sonrası ne kadar harcama yaptı?
Kamu kurumları 2025’te deprem sonrası iyileştirme ve destek hizmetleri için yaklaşık 90 milyar TL harcama gerçekleştirmiştir. Bu bütçe geçici konutlar, sağlık hizmetleri ve altyapı onarımları gibi alanlarda kullanılmıştır.
DASK 2025’te ne kadar tazminat ödedi?
Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında 2025 yılında toplam 55 milyar TL’nin üzerinde tazminat ödemesi yapılmıştır. Bu ödeme, yaklaşık 1,2 milyon sigortalı başvuruyu kapsamaktadır.
Depremler iş gücü ve üretimi nasıl etkiledi?
2025 depremleri sonucu özellikle sanayi bölgelerinde üretim geçici olarak durdu ve yaklaşık 30 milyar TL’lik üretim kaybı yaşandı. Aynı zamanda istihdam kaybı da yaşanarak geçici işsizlik oranı yükseldi.
Bir konutun yeniden inşa maliyeti ne kadar?
Ortalama bir konutun yeniden inşa maliyeti 2025 itibariyle 1,6 milyon TL ile 2,4 milyon TL arasında değişmektedir. Bu tutar bulunduğu bölgeye, malzeme kalitesine ve bina özelliklerine göre farklılık göstermektedir.
Altyapı hasarlarının maliyeti nedir?
Deprem sonrası oluşan altyapı hasarlarının toplam maliyeti yaklaşık 25 milyar TL civarındadır. Bu maliyet su, elektrik, doğalgaz ve ulaşım hatlarında yapılan onarımları kapsamaktadır.
Kentsel dönüşüm projeleri için ne kadar bütçe ayrıldı?
2025 yılı itibariyle zarar gören şehirlerde başlatılan kentsel dönüşüm projeleri için yaklaşık 240 milyar TL’lik bir bütçe ayrılmıştır. Bu rakam, uzun vadeli yapılaşma ve çevre düzenlemelerini de içermektedir.
Sigortasız konutların durumu ne olacak?
Sigortasız konutlar için devlet destekli yardım projeleri yürütülse de bu yapıların çoğu için bireysel finansman gerekmektedir. Sigortasız yapıların zararı büyük ölçüde sahipleri tarafından karşılanmaktadır.
2025 yılında depremlerin oluşturduğu ekonomik yük, sadece acil müdahalelerle sınırlı kalmayıp uzun vadeli bütçe planlamalarını da etkileyen çok katmanlı bir sorundur.